YAPMAK MI, ELEŞTİRMEK Mİ?

YAPMAK MI, ELEŞTİRMEK Mİ?

Bir şeyi yapmak mı kolaydır, eleştirmek mi? Yada hangisi daha değerlidir?

Bir şeyi yapmak elbette çok değerlidir. Ama onun eksik veya hatalı yönlerini görerek, yapıcı eleştiri yapmakta en az onun kadar değerlidir. Çünkü bir ürün veya hizmet, ancak onu yapıcı eleştirileriyle güçlendirenler sayesinde tam değerini bulur ve kusursuzluğa doğru ilerler.

Ancak yapıcı eleştiri zordur. Şirket anayasamıza göre, eleştiri yapmak biz de kesinlikle yasaktır, iş akdinin feshini gerektirir. Yapıcı eleştiriyse sonuna kadar serbesttir. Yani herhangi bir şey için olmamış demek yasak, şöyle olsa daha iyi olur demek sonuna kadar serbest.

Çünkü yapıcı eleştiri bilgi ister, gözlem ister, analiz ister, emek ister, vakit ister, birikim ister, deney ister ve en önemlisi iyi niyet ister.

Eleştiri ise basittir. Olmamış der geçersiniz. İçerisinde kibir barındırır, haset barındırır, emeğe saygısızlık barındırır ve en kötüsü kötü niyet barındırır.

Ama gelin görün ki, güzel ülkemizde bilgi sahibi olmadan her konuda fikir beyan etmek çok değerli. Elbette insanların fikir hürriyeti var ve herkes herşeyi beğenmek zorunda değil. Ama nasıl olur da bir insan, hiçbir şey yapmadan, hiçbir değer katmadan, sadece tarafgirliği sayesinde değerli olabilir?

Sadece kendini kandırmaktan ibaret olan bu değerlilik hali, o kendini bilmese de toplum tarafından bilinip gözetlenmektedir. Rahmetli babam: “Bir yerde, bir iş yapılıyorsa hata elbette olacaktır, hata yoksa iş te yoktur” derdi.

13. Yılımıza Özel

Toplumun yükselebilmesi için tek ve koşulsuz şart üretimdir. Günümüzde sadece üretim de yetmemekte, katma değerli üretim gerekmektedir. Katma değerli üretimin anahtarı ise, özgün olmaktır.

Hiç unutmuyorum, üretmiş olduğumuz teknoloji ile ilgili ilk yıllarımızda, bağlı bulunduğum meslek odasından, kamu yöneticilerine kadar birçok yerden destek talep etmiştik. Sanki sözleşmiş gibi hepsi bir ağızdan: “Rekabeti bozucu destek veremeyiz” diyordu.

Hatta kamuda yönetici olan bir güruh, eğer rekabet yoksa kamu sizi tercih edemez de diyordu. Aslı tam tersiydi, patentli ürünlerde rekabet aranmıyordu, konuyla ilgili genelge bile yayımlanmıştı.

Aynı yerde yaşayan, aynı işi yapan firmalar arasında rekabetin elbette engellenmemesi gerekir. Kamu yararı, hem maliyet hem de kalite anlamında daha iyisini bulabilmek için ancak rekabetle mümkün olabilir.

İşte tam bu noktada, rekabet olması gereken, aynı işi yapan onlarca firma varken, rekabet aranmadığında, bir işi sadece siz yaparken rekabet aranmaya çalışılması en iyi bakış açısıyla cehalettir…

Tabi bu bakış açıları, mesnetsiz eleştiriler, sizi zorlayan her durum, eğer siz pes etmiyorsanız hanenize artı olarak geçmekten başka bir şeye de yaramıyor. Ama bir yerden sonra rüzgara karşı gitmekten vazgeçip, rüzgarı arkanıza almak daha mantıklı olacağından, yaptığınız özgün tasarımları, idarenin istediği formatta sunmalısınız.

İşte yeni nesil parafudr, Dünya markalarının ürettiği parafudrun yerlileştirilmiş ve eşsiz özellikler katılarak yerli imkanlarla üretildiği akıllı parafudr ürünlerimiz, tam da idarenin istediği gibidir. Hem Dünya'da üretiliyor, hem de ihtiyaç olan birçok özelliği ile katma değer katılmış durumdadır. 

13. yılımızda, heybemize hep yaşadığımız olumsuzlukların artılarıyla girmiş bulunuyoruz. Artık Dünyanın %75’inde tescilli bir markamız, yönetmelikte ve şartnamelerdeki yerimiz, müşteri memnuniyetimiz ve sağladığımız katma değerimiz var.

Nice on yıllara…

Basit tedbirler bazen hayat kurtarır. Ailemize, işimize, çevremize yapacağımız en güzel yatırım, onları koruyucu tedbirlerdir. Trimbox ve GNDSeries ile elektrik kaynaklı hasarlardan ve buna bağlı elektrik kontağı yangınlarından korunabilirsiniz. 

Whatsapp : +90 555 014 24 23

Aşırı Gerilim ve Tsunami | YURTLARDA PARAFUDR KULLANIMI


Direkt Sipariş için WhatsApp Hattı